23 Kasım 2016 Çarşamba

Aileler İçin Çözüm Önerileri

NE YAPMALI/ NE YAPMAMALI?
Çocuğunuzla iletişiminizi güçlendirmek için ve karşılaştığınız sorunları çözmeniz için bazı ipuçlarını aşağıda bulabilirsiniz. Aşağıdaki maddeler AÇEV (anne çocuk eğitim vakfı)’den alınmıştır. Okulöncesi döneminde olan 3 4 ve 5 yaşındaki çocuklarda karşılaştığınız davranış problemlerini çözmenize yardımcı olabilecek birçok faydalı öneri hayatınızı kurtarabilir.
  Ø  Öfkelendiğimizde ne yapmalıyız?
Öfkelenmek de diğer bütün duygu ve hisler gibi normaldir. Çocuk yetiştirmek kolay değil, dolayısıyla zaman zaman öfkelenmek çok doğal. Çocuğunuza öfkelendiniz diye kendinize kızmayın. Ancak öfkenizi şiddete asla çevirmeyin. Hem siz de hem de diğer aile bireylerinde derin yaralar açabilir bu durum.
  Ø  Tehdit yerine ikna
Tehdit etmek hiçbir işe yaramayacağı gibi ilişkinizi de olumsuz etkiler. Tehdit etmek yerine sebep sonuç ilişkisi kurarak mantık çerçevesinde konuşmak daha yararlı olacaktır.
  Ø  Kıyaslanmak kimin hoşuna gider ki?
Çocuğunuzu başkalarıyla kıyasladığınız zaman kendini yetersiz hissetmesine sebep olabilirsiniz. Her çocuk farklıdır ve herkesin farklı tarzı ve davranış biçimleri vardır. Ona yetersiz hissettirmek yerine güçlü olduğu noktalar odaklanarak potansiyelini ortaya çıkarmaya çalışın.
  Ø  Dikkatini başka yöne çekme taktiği!
Çocuğunuz istemediğiniz bir şey yaptığında dikkatini başka yöne çekerek olası krizleri önleyebilirsiniz. Davranışı kalıcı olarak değiştirmez ama o an için anında çözüm üretebilirsiniz. Bu taktik daha çok 3 yaş için işe yarar. Çocuklar 4 5 yaşına geldiğinde ise dikkatlerini çekmek maalesef daha zor olacaktır.
  Ø  Söz verirken dikkat!
      Çocuklar sandığımızdan daha iyi dinleyici ve gözlemleyicidirler. Eğer çok fazla söz veriyorsanız bu demektir ki çok fazla şey vadediyorsunuz. Tutamayacağınız sözler vermeyin ve onu geçiştirmek için söz vermeyin. İstekleri yerine getirilmeyen çocuk başka şekillerde sizi zorlamaya başvurabilir.
  Ø  Heyecanını paylaşın!
Çocuğunuzun size anlatacak bir sürü şeyi var. ne söyleyeceğini tahmin etseniz bile can kulağıyla dinleyin. Anne babalar çocukların hayatlarındaki en önemli kişiler oldukları sizin tarafınızdan dinlenmek ve ciddiye alınmak isterler. Dinliyormuş gibi yaptığınızı hemen anlayabilirler ve size bir daha bir şey anlatmak istemeyebilirler.
  Ø   ‘Hayır’ demeyi biliyor musunuz?
Çocuğunuz her isteğine evet demekle ona iyilik yapmış olmazsınız. Hayır dediğiniz zaman çocuğunuz krizlerle istediğini yaptırabiliyorsa bu durum ona çok yanlış bir mesaj verir ‘ağlarsam her istediğimi yaparlar’.  Neden hayır dediğinizi sebepleriyle birlikte açıklayarak anlamanızı sağlamalısınız
  Ø  Yemek masası taktikleri
Çocuklar genellikle sebze yemeklerini sıkıcı bulurlar ve yemek istemezler. Böyle durumlarda ısrarcı olmak yerine neden bu gıdaları da yemesi gerektiğini açıklayın. Büyümesi için gerekli olduğunu söyleyebilirsiniz. Yemekleri daha eğlenceli şekillerde servis etmek de işe yarayabilir.
  Ø  Kuralları ve sınırları öğrenirken
Kurallar ve sınırlar çocuğun sağlıklı gelişimi için de önemlidir. Ancak kuralları bir kez söyleyip anlamasını beklemeniz hem sizi yıpratır hem de çocuğunuzu. Kuralların neden gerekli olduğuyla ilgili konuşabilirsiniz. Kendi hayatınızdan örnek vererek onu ikna etmeye çalışabilirsiniz. Davranışlara karşı tepkinizde tutarlı olmalısınız. Bugün onaylamadığınız bir davranışı yarın onaylarsanız çocuğunuzun kafası karışır. Kurallar ve sınırlarla ilgili net ve tutarlı olun.
  Ø  Beden diliniz ne anlatıyor?
Beden dilinizi tam olarak kontrol ettiğinizi düşünseniz bile çocuklar bunları okumakta çok yeteneklidirler. Söyledikleriniz ile beden diliniz arasında fark varsa bu çocuğunuzun kafasın karıştırır. İlk yıllarda çocuklar dili çok iyi kullanamadıkları için sözleri, mimikleri, beden hareketleri birbirini tutmayabilir. Siz de çocuğunuza tam olarak ne demek istediğiyle ilgili sorarak onun bu becerileri kazanmasında yardımcı olabilirsiniz
  Ø  Sizi taklit ediyor
Çocukların ilk öğretmenleri kuşkusuz anne ve babalardır. Çocuğunuzun durumlara ve olaylara karşı tepkileri ancak sizden gördükleriyle sınırlıdır. Trafikte nasıl davrandığınız, sinirliyken kendinizi nasıl ifade ettiğinizi, diğer aile bireyleriyle nasıl iletişim kurduğunuz çocuğunuz tarafından hafızaya atılarak sonra kullanılmak üzere saklanır. Bir davranışından dolayı ona ‘kızmadan’ önce kendi davranışlarınızı sorgulamak size yardımcı olacaktır.
  Ø  ‘Ağlayacak bir şey yok’ demek işe yaramıyor!
Çocuğunuz ağladığı zaman en son duymak istediği şey bu cümledir. Gerçekten de ağlanacak bir şey olmayabilir ama çocuğunuzdan bir yetişkin gibi hemen kendine gelmesini beklemek ona fazla yüklenmek olur. Ayrıca böyle söylediğiniz zaman onun duygularını anlamadığınız mesajını vermiş olursunuz. Bunun yerine onunla konuşmayı, ağlamanın normal bir şey olduğunu herkesin bazen ağlayacağını, onun ağlamasının sizi de çok üzdüğünü anlatın.
  Ø  ‘Baba’ korkunç bir kişi midir?
‘Babana söylerim’, ‘bak baban kızdı sana’ gibi cümleler baba figürünü korkunç bir insana dönüştürürken baba-çocuk ilişkisini de olumsuz etkiler. Tehditkâr söylemler çocuk karakter gelişimi açısından çok yanlıştır. Üstelik baba yokken aynı davranışlar tekrar eder ve siz yine başa dönmüş olursunuz.
  Ø  Babamla oynuyorum!
Babaların da çocuklarıyla zaman geçirmeleri çok önemlidir. Son dönemlerde yapılan araştırmalar, babaların çocuklarıyla anneler kadar yakın ve sıcak ilişkiler kurmasının, çocuk gelişimine çok önemli katkılar sağladığını gösteriyor. Babalarıyla da yakın olan çocukların, kendini ifade etme, dinleme ve iletişim kurma becerilerinin geliştiği gözlenmiştir. Babalar için de bu yakınlık çok önemlidir. Çocuğunun dünyasını tanımak, adım adım büyümesini izlemek, babalara çok iyi gelir. Ayrıca sadece annenin değil, babanın da ilgisiyle, çocuğun gelişimine iki kat daha fazla zaman ve özen gösterilmiş olmaz mı? 


Daha detaylı bilgiyi aşağıdaki linkten edinebilirsiniz:
AÇEV ilk 6 yıl





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder